15 Ocak 2009 Perşembe

No Women No Kids..


Filmi ilk kez Orta 3'te izlemiştim sanırım sinemada. Ve ondan beri her fırsatta izler oldum. Her seferinde sonunun bu sefer farklı biteceğini umarak izlenen ve her izleyişte farklı bir detayla insanı yakalayabilen kaç film çekilebilmiştir bilmiyorum. 



Bir tarafta bir ordu adamın arasına soğukkanlılıkla dalabilen çocuk akıllı "Profesyonel" Léon, bir tarafta da olduğundan daha büyük olmaya ve görünmeye çalışan (belkide buna zorlanan) Mathilda'nın hikayesi.. Ve Film ilerledikçe Léon olgunlaşırken, Mathilda'nın gerçek yaşına dönüşümü.
Tabiki filmin bu kadar etkileyici olmasında sinema tarihinin en muhteşem kötü adam performanslarından biriyle Gary Oldman'ın hakkını vermek lazım.


Asıl hikayenin çarpıcılığı bir yana, o kadar güzel sahneleri vardırki bu filmin.. Léon'un sinemada tek başına film izlerkenki surat ifadesi, ailesi öldürülürken Mathilda'ya kapıyı açtığında Mathilda'nın yüzüne vuran ışık, Mathilda'nın pencereden dışarıya rastgele kurşun saçarkenki ciddiliği, ikisinin New York Cadde'lerinde hızlıca yürürken, kadraja yukarıdan aşağıya yavaşça girişleri, Léon'un yıllar sonra ilk defa yatakta uyumaya çalışırken yaşadığı garipseme, Léon'un beresi, gözlükleri, deri mühimmat yeleği ve Baretta'sı, sütü, bitkisi.. Stansfield'ın "Bring Me EVERYONE" haykırışı. Final baskınında SWAT evden içeri girerken tavandan uzanıp kapıyı kapatan o el, Léon'un kurtuluşa yürüyüşünü onun gözlerinden izlediğimiz bir kaç saniye, Stansfield'a "This is from Mathilda" diyerek yaptığı "Ring Trick", Oldman'ın öleceğini anladığında rahatsız edici bir sakinlikle sarfettiği "Shit" repliği, Mathilda'nın bitkiyi parka gömüşü ve son darbe olarak filmle birbirini muhteşem bir şekilde tamamlayan "Shape of My Heart".. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder